İslam toplumunun bütünlüğünün korunmasında insanların görevleri

İslam toplumunun birlik ve beraberliğini devam ettirebilmesi için emirlere ihtiyacı vardır ve bu emirler Tevbe Suresi'nde “Ey iman edenler!” hitabıyla bildirilmiştir.

Tahran Üniversitesi Kur’an ve Itret okulu öğretim üyesi Hani Çitçiyan Tevbe suresi üzerine düşünme toplantılar zincirinin 19 . dersinde şu açıklamalarda bulundu:

Medeni surelerde muhatablara seslenildiği zaman bütün insanlara ve İslam toplumunun bütün fertlerine hitap edilir. Bu surenin tefsirinde daha önce zarar verebilecek grupları ele almıştık. Şimdi, ister gerçek mümin, ister münafık, vb. olsun, Müslüman toplumun tüm üyelerine hitap eden ayetlere geliyoruz.

‘Ey iman edenler!’(Yâ eyyuhellezîne âmenû) tabiri İslam toplumunda bulunan tüm insanlara hitap etmektedir, çünkü imanın dereceleri vardır ve ayet sadece toplum içinde gerçek iman eden insanlara hitap etmez.

İslam toplumunun insanları bir yere toplayan emirlere ihtiyacı vardır. İlk emir Tevbe suresinin 23. ayetinde şöyle geçmekte: “Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir.” Onlara söylenen ilk şey babalarını ve kardeşlerini Veli edinmemeleri, küfrü imana tercih etmemeleridir.

Burada evliya kelimesi sadece koruyan gözeten demek değildir, kelime olarak velayet birbirine bağlı ve aralarında kopmaz bir ilişki kurulmuş iki şey demektir. Kur’an kültüründe velayet, hem baba hem de kardeş ile olan ilişkiyi ifade eder.

Velayet, hakları birbirine bağlayan kırılmaz bağ demektir. Hiçbir zaman haksız değildir ve mutlaka başka hakları da vardır. Bu ayetten, Allah ve Resulü ile asil bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır. Küfrü imana tercih ederseniz, Allah ile olan ilişkiniz bu ilişkiden daha yüksektir. Bu da Allah’ın ve Resulünün haklarına zarar verir.

Allah’ın size yüklediği haklardan daha üstün haklar yüklenmemelisiniz. İslam toplumunda kişisel çıkar ve maddi çıkar, makam ve ilişki sevgisinin, Allah yolunda cihad sevgisine galip gelmemesine dikkat edilmelidir.

Tevbe suresinin 28 ayeti: “ Ey iman edenler! Bilin ki Allah’a ortak koşanlar pisliğe batmışlardır; artık onlar bu yıldan sonra Mescid-i Harâm’a yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan endişe ederseniz, unutmayınız ki Allah size -dilerse- kendi lutfuyla bolluk verir. Allah bilmekte, hikmetle yönetmektedir.”

Bundan sonraki nokta, kâfirleri necis sayıp, onları Mescid-i Haram’dan uzak tutmanın lüzumlu olduğunu ve sonra da akıbetinden endişe etmeye gerek olmadığını bilmektir. Bu mücadelenin başlangıcıdır.

4101218