IQNA

Kuran okulu: Tevbe suresinde tedbir/22

Tevbe Suresi’nde Allah’ın müminlere 6 emri

14:53 - February 06, 2023
Haber kodu: 3479202
İslam toplumunda insanların uymaları gereken bir dizi görevleri vardır. Ama bazen davranışları nedeniyle ayrılık sebebi oluştururlar.

Tahran Üniversitesi Kur’an ve Itret okulu öğretim üyesi Hani Çitçiyan Tevbe suresi üzerinde düşünme dersler dizisinin 22. dersinde ‘toplumun bütünlüğünü koruma ve geliştirmede müminlerin rolü’ üzerine açıklamalarda bulundu. Özet metin şöyledir:

İslam toplumunun dışında, Allah’ın değil, başkalarının yönetimini kurmaya çalışan bir hareket var. Tevbe Suresi’nin ana konularından biri, İslam devletinin varoluş felsefesinin Allah’ın egemenliği olduğu ve mücadelenin aslının bu akımla gerçekleşmesidir.

İslam toplumu içinde toplumun bütünlüğüne zarar veren gruplar vardır. Bunlar üç gruptur: İlk grup münafıklardır. Diğer grup İslam toplumunun çıkarlarını kendi çıkarlarından üstün tutamayan ve bu nedenle İslam toplumu davasından uzaklaşan kimselerden oluşmaktadır. Bunlara muhallefun denmektedir. Son grup ise dindarlığı yüzeysel olanlardır.

İslam toplumundaki insanlar toplumlarını severler ancak bazen davranışları bölünmeye zemin hazırlar. Müminler grubu tutumlarını düzelterek  doğru davranırlarsa, bu zararlı gruplar ya ortaya çıkmazlar ya da çıkarlarsa İslam toplumuna zarar veremezler.

Allah bu gruplara emirler vermiştir: birincisi sevgi yönetimi yani müminler hiçbir şeyi cihaddan fazla sevmemelidir. İkincisi şirki çirkin görüp ondan sakınmaktır. Şirk normalleştirilmemelidir. Üçüncüsü, Allah’tan başkasını Rableri olarak kabul etmemeleridir. Toplumda sistemin inşasında belirleyici bir rol oynayan gruplar ve topluluklar Allah’a tercih edilmemeli, yavaş olmamalı, cihad hızlı ve zamanında hareket etmeyi gerektirir. Takvaya muhtaçtırlar ve doğru sözlü olmaları, yani konuşmalarının ve davranışlarının aynı olması gerekir.

Tevbe suresi 123. ayeti: “Ey iman edenler! İnkârcılardan hemen yakınınızda bulunanlarla savaşın. Onlar sizin çetin gücünüzü görsünler. Biliniz ki Allah, buyruğuna karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.”

Her şeyden önce herkes çevresinden yani kendisinden, ailesinden, mahallesinden sorumludur. Mücadeleyi çevreden başlatmak her müminin görevidir. İkincisi, insanlar bu alanda ciddi olmalıdır. Ciddiyet elinde kılıç tutmak değildir. Surede geçen ‘kıtal’ kelimesi ‘hareket meydanı’ anlamındadır.  Örneğin kültürel bir çalışma yapıyorsa, bunu ciddi şekilde yapmalıdır, çünkü düşman batıl iş ve eylemlerinde ciddidir. Batıl işleri hakkında ciddi plan program yapmıştır. Bazen çevremize dikkat etmediğimizde şirkle mücadelede ciddi olamayız.

Kim çevresine sahip çıkarsa bu mücadele ortaya çıkar. Askeri savaşlarda mozaik savunma diye birşey vardır. Yani her askerin 100 metre gibi bir alanı  vardır ve onu savunmak zorundadır. Buna göre herkes en azından yakın çevresini koruma konusunda ciddi ve takva sahibi olmalıdır.

4104560

captcha