Yaklaşan ve gelecek olan azab

Allah’ın azabı zalimler ve inkâr edenler için düşündüklerinden daha yakındır. Geleceği kesindir ve buna hiçbir şey engel olamaz.

Meâric suresi Mekke döneminde inmiştir. 44 ayet olup 29. cüzde yer almaktadır. Mushaftaki sıralamada 70. Peygamber Efendimiz’e nazil olan 79. suredir.

Sure, adını üçüncü ayetteki “elMe’âric”kelimesinden almıştır. Me’âric, yükselme yolları demektir. Bu surede Allah’tan Meâric’in sahibi olarak melekler ve ruhun O’na yükseldiği bir Râb olarak bahsedilir. Surede Meâric’den kastedilen Allah’a yakınlık için insanın gelişim ve tekamül yolunda göklere yükselişi ve aşamaları geçmesidir.

Meâric Suresi, Allah’tan kendisini cezalandırmasını isteyen bir kişinin hikayesiyle başlar. Daha sonra kıyamet gününün özellikleri ve o gün kafirlerin ve müminlerin halleri beyan edilerek müşrikler ve kâfirler uyarılır.

Meâric suresinin ana ekseni kıyamet ve meaddır. O günü ve inkâr edenleri bekleyen azaplardan bahseder. Bu yüzden başından beri azabı anlatarak gelmekte olduğunu ve gelmesine hiçbirşeyin engel olamayacağını vurgulamıştır. Ve azabın kâfirlerin düşündüklerinden daha yakın olduğunu belirtmiştir. Daha sonra o günün özelliklerinden ve onlar için hazırlanan azaptan bahsetmiş, müminleri dinî ve ahlâkî görevlerini yerine getirdiklerinden dolayı bunun dışında tutmuştur.

Sure konularına göre dört bölüme ayrılır: Birinci bölüm Allah Resulü’nün bazı sözlerini inkar eden biri için hızlı bir cezadan bahseder. İkinci bölümde kıyamet gününün bazı özellikleri ve hazırlıkları ile kâfirlerin o günkü halleri anlatılmaktadır. Üçüncü bölüm, iyi ve kötü insanların onları cennetlik veya cehennemlik olmalarına neden olan özellikleri zikreder. Dördüncü bölüm ise, Allah’ı ve Peygamber’in (sav) sözlerini inkar eden müşriklere ve kâfirlere yönelik tehdit ve uyarıları içermektedir. Yine Kıyamet Günü’ne işaret eder.

Surenin başında İslam Peygamber’ine (s.a.v.) soru soran kişi hakkında İslam müfessirleri Numan adında itiraz eden bir adam olduğuna inanırlar. Numan islam Peygamber’ine (s.a.v.) der ki: Bizleri tevhid ve peygamberliğini kabul edip cihad, hac, oruç, namaz ve zekat vermeye davet ettin, biz de kabul ettik. Ama sen bunlarla yetinmedin ve şimdi bir genci bize vasi tayin ettin. Bu velayet açıklaması senden mi yoksa Allah tarafından mı? Peygamber (s.a.v.) ona bu emrin Allah katından olduğunu söyleyince O zat, eğer bu emir Allah’tan ise, ben Allah’tan başımın üzerine gökten bir taş göndermesini isterim, dedi. O sırada üzerine gökten bir taş düştü ve onu öldürdü. Daha sonra Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) Meâric Suresi’nden bazı ayetler nazil oldu.