Başarıya ulaşmada kestirme yol
Sabır, İslam’da üzerinde ısrarla durulan ahlâkî erdemlerden biridir. İnsan, sabır sayesinde her türlü zorluğun üstesinden gelir; kalbi huzur ve sükûna kavuşur ve umutsuzluktan kurtulur. Sabır, umutsuzluğun zıddıdır. Kur’an’da ve hadislerde sabrın öneminden bahsedilmiştir. Sabretmek, ilâhî bir emirdir.
Dini öğretilerde tavsiye edilen çok sayıda ahlaki nitelik vardır, ancak bazılarını diğerlerinden daha seçkin kılan, bunların sonuçları ve etkileridir. Sabır inasanoğlunun en güzel ahlaki özelliklerinden biridir.
Kur’an-ı Kerim sabrın önemine dikkat çekerek şöyle buyurmuştur: “O güzel son, babalarından, eşlerinden ve çocuklarından lâyık olanlarla birlikte girecekleri adn cennetleridir; melekler de “Sabretmenize karşılık elde ettiğiniz esenlik daim olsun! Dünya yurdunun ardından ulaştığınız sonuç ne güzel oldu!” diyerek her kapıdan onların yanına girerler.” (Ra’d : 24)
İyilik yapan ve salih amellerde bulunan insanlar cennete gideceklerdir. Ancak bu ayette sabır o kadar yükseltilmiştir ki, cennete girer girmez melekler onları sabır ve sebatlarından dolayı tebrik ederler.
Hz Ali (a.s) diğer ahlaki erdemlere nispeten sabrı tarif ederken, onu tüm insan vücuduna kıyasla baş olarak kabul eder.
İnsan istese de istemese de bu dünyaya gelir gelmez maddi ve manevi çeşitli zorluklara ve meşakkatlere maruz kalır. Maddi açıdan problemleri olmayanların bile kendine göre sorunları vardır. Acaba insan tüm bu zorluklar karşısında teslim mi olmalı yoksa mücadele mi etmeli?
Teslim olmak hiç yardımcı olmaz, ancak sorunları artırır. Sorunları aşmanın ve zorluklarla mücadelenin tek yolu sabırlı kalmaktır. Sabır başarıya giden yoldur. Hz Ali (a.s) sabreden kişinin uzun da sürse zaferi kaçırmayacağını söylüyor.
Sabır çeşitleri:
1-İtaatte sabır: Allah’ın bize farz kıldığı görevlerimizi yerine getirirken bazen yorucu ve zor olabilir. Allah’a itaatte sabretmek, oruç tutmakta, cihatta, humus vermekte olduğu gibi bu yoldaki zorluklara sabretmek demektir.
2-Günaha karşı sabır: Buradaki günah, itaatsizlik ve günah olup günahın karşısında sabır onun heyecan ve cazibesine karşı durmak demektir. Bu sabır türü en faziletli olanıdır.
Ayetullah Mekarim Şirazi şöyle yazıyor: çoğu insan yoksulluk ve zorluk zamanlarında Allah’a karşı isyan etmez, ancak Allah onlara zenginlik, mal, mülk ve sağlık verdiğinde, günahtan uzak durmaları zorlaşır. Bu nimet insanı gaflet içinde olmaya ve günah işlemeye sevk etmemelidir.
3-Musibetler karşısında sabır: daha öncede söylendiği gibi dünyanın özelliklerinden biride her insan burada yaşadığında dertler ve musibetler ona gelir. Bu tür sabır maddi kayıplara ve sevdiklerin kaybına katlanmak anlamındadır.
Bu üç sabrı dikkatle incelersek, bunların sonucunun hayatta başarı olduğunu anlarız. İnsan Allah’ın emrettiği şekilde sorumluluklarını yerine getirmede ve itaatte sabrederse, maneviyatında her geçen gün yükselir ve bu onun maddi hayatını da etkiler. Günahlardan sakınma konusunda sabırlı olunursa kurtuluş yolundan geri kalmaz ve şeytan onu boş yere meşgul edemez. Eğer musibet karşısında sabrederse derunî kapasitesi artar ve onu hiçbirşey durduramaz.
