Haccın kültürel boyutu
Bu kültür kongresinde kadın-erkek, genç-yaşlı, siyah-beyaz tüm cinsiyet, yaş ve renkler bir aradadır. Burada sosyal statü, makam, mevki, renk, soy, zenginlik gibi kavramlar değerini yitirmekte ve merhamet, takvâ, kardeşlik, eşitlik gibi kavramlar ise daha büyük anlam kazanmaktadır.
Hac mevsiminde hacı adaylarının çeşitli sosyal grup ve ırklardan olmaları ve farklı diller konuşmaları göz önüne alındığında, İslam dünyasının farklı yerlerinden Müslümanların Hac’da bulunması, kültürel etkileşim ve fikir alışverişi açısından en etkili faktör olabilir.
İslami rivayetlere göre Haccın faydalarından biri Peygamber Efendimiz’in haberlerini ve eserlerini tüm İslam alemine yaymaktır.
İmam Sadık (a.s) döneminde yaşayan alimlerden biri olan Hişam bin Hikem haccın felsefesi ve Kabe’nin tavafı hakkında soru sordu. İmam şöyle cevap verdi: Allah kullarını yarattı… ve onların dünya ve din işlerinin iyiliği için onlara emirlerini indirdi.
Müslümanların birbirlerini daha iyi tanımaları ve birbirlerinden haberdar olmaları için Doğu ve Batı insanlarının Hac ibadetinde buluşmasını sağladı ve her grup ticari sermayeyi bir şehirden diğerine aktardı.
Bu, Müslümanların birbirlerini tanımaları, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) eserlerinin ve haberlerinin bilinmesi için insanların onları hatırlaması ve hiçbir zaman unutmaması gerekir.
Bu nedenle baskıcı ve zalim yöneticilerin İslam öğretisinin yayılmasına izin vermediği zulmün olduğu zamanlarında Müslümanlar, Hac fırsatını, Masum İmamlar (as) ve din alimleriyle bir araya gelerek İslami kurallar ve Peygamber Efendimiz'in sünneti hakkında bilgi edinmek için kullandılar.
Temelde en büyük talihsizliklerden biri İslam ülkelerinin sınırlarının kültürel ayrılığa neden olması, her ülkenin Müslümanlarının sadece kendilerini düşünmesi çok acı olurdu. Çünkü bu, İslam ümmetinin parçalanmasına ve çöküşüne yol açacaktır. Ve Hac böylesine uğursuz bir kaderi engelleyebilir.
