Hac ibadetinin en önemli felsefesi ahlaki dönüşümdür. “Haram kılmak” anlamına gelen ihram, terim anlamıyla “hac veya umreye niyet eden kimsenin diğer zamanlarda yapması helâl olan bazı davranışları bir süreliğine kendisine yasaklaması” demektir. İhram, Kur’an’ın ifadesiyle takvâ elbisesine bürünmektir. Mümin kendisini tamamen Allah’a vakfederek, bu devrede şahsiyetini unutmaya çalışır. İhram sayesinde dünyevî arzulardan uzak durarak, âdeta yaratılışın başındaki fıtrata yeniden geri dönmüş olur. Buna göre ihram değişim, dönüşüm ve hayatta yepyeni bir sayfa açmak için insana çok önemli bazı sorumluluklar yükler.
Normal zamanda helal olan bazı söz ve davranışlar ihramlı için yasaklanmıştır. İhram âdeta bir zırh gibi bedeni korur. Onunla sosyal ve ekonomik statüler, makam ve mevkiler, üniformalar, zevkler, kültürler ve karakterler, süsler ve zînetler bir kenara bırakılmıştır. O, eşitliği sembolize eden basit iki parça giysidir.
İhram, aynı zamanda ölüm sonrasındaki hayatla bağlantılı olarak kefeni sembolize etmektedir. İhram elbisesine giren kimse, diliyle ve kalbiyle Rabbini yüceltmekte, ona eş olan başka hiçbir ortağın olamayacağını ikrar etmektedir.
Daha sonra her biri Allah’la olan manevi bağını güçlendiren, Allah’a yaklaşmasına yardımcı olan, karanlık ve günahkar geçmişinden uzaklaştıran, ışık ve ışıkla dolu aydınlık bir geleceğe yaklaştıran Hac ibadetlerini birer birer yerine getirir.
Hac ibadetinin her adımı Hz İbrahim, oğlu İsmail ve Hacer’in mücadelesi geçmişi ve çabasını hatırlattığında insanın gözü önünde somutlaşır. Genelde Mekke topraklarının, Mescid-i Haram’ın, Kabe’nin ve tavaf yerinin İslam Peygamberi’nin ve büyük önderlerin çabalarını hatırlattığında bu ahlaki devrim daha da derinleşir. Şöyleki Mescid-i Haram’ın ve Mekke topraklarının her köşesinde Hz. Peygamber'i ve onun ailesini, Hz Ali’yi ve diğer büyük önderleri görür, onların destanlarının sesini işitir.
Tüm bunlar hazır kalplerde ahlaki bir devrimin temellerini atar. İnsan hayatının sayfasını tarifsiz bir şekilde çevirir ve hayatında yeni bir sayfa açar.
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bir hadisinde şöyle okuruz: “Kim Allah için hacceder de (Allah’ın rızasına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, annesinden doğduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner.”
Hac, Müslümanlar için ikinci bir doğuş ve yeni bir insan hayatının başlangıcıdır. Elbette böyle bir nimet, Hac öğretisinin ve ruhunun derinliklerine inmiş olanlar içindir.