Toplumun çöküşünü önlemenin yolu

Kur’an, bir bireyin eyleminin toplumun durumu üzerinde derin ve doğrudan bir etkisi olduğunu, dolayısıyla toplumu reforme etmek için sadece katı sosyal kurallara dayanmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumun üyelerini de irşad ve bilinçlendirme yoluyla reforme etmeye çalışmak gerektiğini göstermektedir.

"İyilik" ve "yolsuzluk" iki zıt şeydir ve ilahi sünnete göre, iyiliğin etkisi iyiler üzerinde yolsuzluğun etkisinin fasıdlarda görünür olmasıdır. Salih amelin etkisi dünyanın diğer gerçekleriyle uyum içindedir. Fasıdın amellerinin etkisi, dünyanın diğer gerçekleriyle tutarsızlık içindedir. Bu nedenle, bu istisnai olgu, doğal olarak dünyanın diğer sebeplerinin etkili güç ve vasıtalarıyla tepki vermesi sonucu yok olmaya mahkumdur. Bu, Allame Tabatabai'nin Al-Mizan kitabındaki sözleridir.

Fakat günah ve yolsuzluk ne anlama gelir ve aralarındaki fark nedir?

Kutsalın söz konusu olduğu her yerde kutsalla ilgili emir ve yasaklar manzumesinin bulunması da tabiidir. Günah, bu emirlerin yerine getirilmemesi veya yasakların çiğnenmesiyle ortaya çıkan ve dinî, ahlâkî ve vicdanî açıdan sorumluluk gerektiren bir olgudur. Beşerî kanun ve kuralların çiğnenmesi suç olarak adlandırılırken dinî alandaki hata ve aşırılıklar günah olarak nitelendirilmektedir.

Günah insanın Allah’ın emirlerine karşı gelme yani Allah'ın yasakladığı bir şeyi yapması veya Allah'ın yapmasını emrettiği bir şeyi terk etmesi olarak değerlendirilen bir fiildir. Yolsuzluk, toplumun normal seyrini ve sağlığını bozan, özgürlüğü, güvenliği, adaleti ve kamu huzurunu bozan, toplumu dengeli olmaktan çıkaran bir durumdur.

Buna dayanarak günah, bireyin davranışlarının sonucudur ve yolsuzluk ise  toplumun bozulmasıdır ve Kur’an, ikisi arasında doğrudan ve kapsamlı bir ilişki kurmuştur:

Rûm suresi 41. ayeti: "İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır."

Bu ayet günah ve yolsuzluk arasında geniş ilişkiyi göstermektedir. Günah, vücut üzerinde olumsuz etkiler yaratan ve bir dizi doğal reaksiyona yol açan sağlıksız bir gıda gibidir. Örneğin yalan, güveni ortadan kaldırır, ihanet sosyal ilişkileri bozar ve baskı her zaman başka bir baskıya yol açar.

İslami rivayetlere göre birçok günahın bize gizli etkileri vardır. Örneğin, aile ile ilişkileri kesmenin ömrü kısaltacağı, yetim malını yemenin ise kalbi karartacağı rivayetlerde zikredilmiştir. İmam Sadık (as) bir rivayetinde ‘’Günah yüzünden ölenler doğal ölümle ölenlerden daha çoktur’’ der. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: Zinanın altı cezası vardır; dünyada üç ceza, ahirette üç ceza.

Peygamber Efendimiz bir diğer hadisi şerifte şöyle buyuruyor: Benden sonra insanlar arasında zina ortaya çıkınca ani ölümler artar. Tartı ve ölçü üzerinde hile yaptıklarında  Allah üzerlerine kuraklık gönderir. Zekatı yasakladıkları zaman zulme ve düşmanlığa karşı birbirlerine yardım ederler. Antlaşmayı bozdukları zaman, Allah düşmanlarını üzerlerine musallat eder. İyiliği emredip kötülükten men etmeyi bıraktıklarında, Ehlibeytimin iyi insanlarını takip etmediklerinde Allah kötü ve değersiz insanları onlara musallat eder.

İnsanlar kendilerini ıslah etmezlerse, yaratılış dünyası onları doğal olarak temizler  ilahi kurallarla kötülükleri yok eder. Bu  ilahi bir sünnetir. Allame Tabatabai, Kur’an ayetlerine istinaden, yaratılış sisteminde batılın kalıcı olmadığını, dünyanın nihayetinde iyileşme ve ıslah olma yolunda olduğunu vurgulamaktadır.

Mâide suresi 51. ayeti: "Şüphesiz ki Allah, zalimler topluluğunu hidayet etmez"