Varlıklar arasındaki uyumun yanı sıra, yaratış sisteminde, ilâhi yasa ve teşrî sisteminde de bu uyum görülmektedir:
1- Yaratış sisteminde en iyi şekilde yaratıldı: “O yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.” (Secde:7)
Teşri sistemi (Allahü Teâlânın ve peygamberlerinin, insan hayâtının maddî ve manevî bütün yönlerine dâir emir ve yasaklar koyması) (Kur’an) en iyi şekilde düzenlenmiştir: “Allah, kendi içinde uyumlu, gerçekleri tekrar tekrar dile getiren bir kitap olarak sözlerin en güzelini indirdi. Rablerinden korkanların onun etkisiyle tüyleri ürperir, sonra yine Allah’ı anmaya yönelerek bedenleri ve kalpleri huzura kavuşur. İşte bu kitap, Allah’ın bir rehberi olup dilediği kimseyi onunla doğruya yönlendirir; ama Allah kimi şaşırtırsa artık ona doğru yolu gösterecek yoktur.” (Zümer:23)
2- Yaratış sisteminde düşünceye emir verilir: “Kendi kendilerine bir düşünmezler mi?...” (Rûm:8)
“Göklerin ve yerin egemenliği üzerinde, Allah’ın yarattığı her bir nesne üzerinde ve kendi ecellerinin yaklaşmış olabileceği hususunda hiç kafa yormadılar mı? Ona değilse hangi söze inanacaklar?” (A’râf: 185 )
Teşrî sisteminde (Kur’an) düşünce ve derin düşünce talimatı verilmiştir: “Kur’an’ı inceleyip düşünmüyorlar mı?.. “(Nisâ:82)
3- Yaratış sisteminde hiçbir kusur ve eksiklik yoktur: “Yedi göğü birbiriyle tam bir uygunluk içinde yaratan O’dur. Rahmânın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?” (Mülk:3)
Teşrî sisteminde hiç eksiklik ve ihtilaf yoktur: “Eğer Allah’tan başka birinden gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık ve çelişki bulurlardı!” (Nisâ:82)
4- Yataratış sisteminin kaynağı ilâhi nimetler ve azametidir: “Gökte yıldız kümeleri oluşturan, yine orada bir ışık kaynağı ve aydınlatan bir ay yaratan (Allah) mübarektir, cömerttir.” (Furkân:61)
“Göklerin, yerin ve bunlar arasında bulunanların mülkiyeti kendisinin olan, kıyametin kopacağı zamanı yalnızca kendisi bilen ve kendisine döneceğiniz Allah’ın şanı ne yücedir!” (Zuhruf:85)
Teşrî sisteminin kaynağı da ilahi nimetlerdir: “Âlemlere uyarıcı olsun diye kuluna Furkân’ı indiren Allah aşkındır, cömerttir.” (Furkân:1)
Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Tevhid) kitabından alıntıdır.