El-Ezher Alimi Şeyh Arcun’un beyanında Hz Ali

Şeyh Muhammed Sadık Arcun, İslami bilimlerin farklı alanlarında birçok eser yazmış El-Ezher alimiydi. Kitaplarından biri “Müminlerin Emiri Ali bin Ebi Talib (a.s); örnek ve ideal halife” dir.

Şeyh Arcun bu kitapta, İmam Ali’nin (a.s) büyümesi ve yetiştirilmesinden bahsederek, İmam Ali’nin (a.s) çocukluğunun ilk yıllarını, Kureyş döneminin kriz ve kıtlığını anlatmıştır. Son olarak Hz Ali’nin (a.s) Peygamber Efendimiz’den (s.a.v.) sonraki hayatını ele almıştır.

Kitapta öne çıkardığı konulardan biri de Uhud Savaşı da dahil olmak üzere Hz Ali'nin (a.s) yiğitlikleridir. Savaşta öldürülen 70 kişiden yarısının İmam Ali’nin (a.s) kılıcıyla öldürüldüğünü yazıyor. Uhud Savaşı’nda Allah, Müslümanları imtihan etmiş olup Müslümanların bir kısmı dağılmış Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) yanında sadece Hz Ali (a.s) kalmıştır.

İşte burada Hz Ali’nin (a.s) rolü görünür hale geldi, çünkü Hz Ali (a.s.) eşsiz bir cesaretle İslam Peygamber’inin (s.a.v) yanında durdu ve sayısız müşrik gruplarının tekrarlanan saldırılarına karşı onu korudu.

Hendek Savaşı’nda Müslümanlar kuşatma altına alındığında, düşman cephesinden Amr ibni Abdud adında biri Müslümanlara meydan okudu. O zamanlar Hz Ali (a.s) gençti ve Amr ibn Abdud Arabistan’ın yiğit kahramanlarından biriydi. Hz Ali (a.s) onunla savaşmaya gitti ve onu yendi.

Hayber kaleleri Hz Ali (a.s) tarafında fethedilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu savaşta İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurmuştur: Allah’a yemin ederim ki, Allah bir kimseyi senin sayende hidâyete erdirirse, bu, kızıl saçlı develere sahip olmaktan hayırlıdır.

Hz Ali’nin (a.s) katılmadığı tek savaş Tebük savaşıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medine’de kalmasını emretmiştir. Menzilet hadisinde Muhammed Mustafa (s.a.v) İmam Ali’ye (a.s) şöyle hitap etmiştir: “Senin bana olan menziletin (konumun) Harun’un Musa'ya olan konumu gibidir. Ancak benden sonra peygamber yoktur.”

Peygamber (as) Mekke’den gizlice Medine’ye hicret ettiğinde, kardeşi ve amcasının oğlu İmam Ali’yi (a.s) yatağına yatırmıştır. Hz Ali (a.s) Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) elbiselerini giyip onun yerinde yattı ve Kureyşli gençler Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) evine geldiklerinde Hz Muhammed (s.a.v) yerine onu gördüler.

Genç Ali’nin (a.s) kalbi, sadakat ve kahramanlık ruhuyla doluydu. En tehlikeli anlarda Resulullah’ın (s.a.v.) yatağında yattı ve her an canını Peygamber Efendimiz (s.a.v) için feda etmeye hazırdı.

Hz Ali (a.s) Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) elinde bulunan cihad bayrağına destek vermiş, savaşta Müslümanların sayısının az ya da çok olduğu pek çok kez düşmanlarla savaşmış ve Müslümanların kalbindeki korkuyu, barış ve güvene çevirmiştir.