İmam Ali’nin (a.s) düşüncesinde tevhidi yönelim

Din alanında çalışan sosyolog ve araştırmacı, İmam Ali’nin (a.s) yeniden tanınması gerektiğine inanmaktadır. O, büyük ve ilâhi düşüncelerin sahibidir ve bu büyüklük, düşüncelerinin ilâhi ve manevi yönelimlerinden kaynaklanmaktadır.

Din alanında bir sosyolog ve araştırmacı olan İmad Afruğ İmam Ali’nin (a.s.) düşüncelerini bir toplantıda şöyle tanıtıyor. 

Okuduğum kitaplar arasında iki kitap dikkatimi çekti. İlk kitap “İtiraflar”, diğeri ise St Augustine tarafından yazılan “Tanrı’nın Şehri” idi. Bu kitapları okuduktan sonra Nehcü’l Belağa’yı gözden geçirmem gerektiğini hissettim.

Bu kitaplar arasındaki ilişkiler önemlidir.  St Augustine ve İmam Ali’nin (a.s) sırasıyla Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasında özel yerleri vardır ve her ikisi de itiraflardan bahseder. İmam Ali’nin (a.s) Kumeyl duasında öne sürdüğü kavramlar bir nevi itirafa işaret etmektedir. Bununla birlikte, bunun farklı tefsirleri olabilir.

Şöyle söylüyor:

“Benim ismet perdesini yırtan günahlarımı bağışla. Allah’ım! Bedbahtlıklara yol açan günahlarımı bağışla. Allah’ım! Nimetleri değiştiren günahlarımı bağışla. Allah’ım! Duanın icabetini önleyen günahlarımı bağışla.”

Bu sadece bize nasıl dua edeceğimizi öğretmek için söylenemez. Salih ve iyi insanlar için iyi olan, yakınlar (iyiden daha yüksek konuma sahip olanlar için) günah sayılabilir. Günahkar olma hissi olmadan, İmam Ali (a.s) bu yüksek pozisyona ulaşamayabilirdi. İmam Ali’nin (a.s) özelliği hakkında açıklanması gereken bazı noktalar vardır.

Demek istediğim, insanların sorunlarına çok az ilgi duyan bazı din alimlerinin aksine, Nehcü’l Belağa’dan ve Emir el-Müminin Ali’nin (a.s) yaşam tarzından açıkça anlaşılıyor ki, sorunlar, adaletsizlikler ve dinsizlik konusunda çok endişeliydi. İnsanların sorunlarını sakince görmezden gelemezdi.

Bugün, ne yazık ki, acıya ve dertlere bakmayan sakin karakterlerin övüldüğüne ve terfi ettirildiğine tanık oluyoruz. Birisi haksızlığa üzülür ve kızarsa, karakterleri sorgulanacaktır.

İmam Ali (a.s) mukaddestir. Bu yüzden düşünceleri büyük ve ilahidir. Onun mukaddes oluşu düşüncelerinin İlâhi ve manevi yönelimlerinden kaynaklanır. Bunu keşfetmek gerekir, araştırmadan kabul etmek olmaz. Onu inceleme konusu yaparsak ne büyük bir şahsiyetle karşı karşıya olduğumuzu anlarız. İmam Ali’nin (a.s) şahsiyeti, endişeleri ve hayat tarzı pratikte aranmalı ve araştırılmalıdır.