Sadakayı değersiz kılan nedir?
Sağlıklı düşünce sahipleri arasında tartışılan temel ahlaki davranışlardan biri de ihtiyaç sahiplerine yardım etmektir. Ancak bu yardımlar usulüne uygun yapılmadığı takdirde, hiçbir olumlu sosyal etkisi olmayacağı gibi, yapılan iyiliklerin ahiretteki sevabı da ortadan kalkabilir.
Bu konuda Bakara suresi, 264 ayetinde çeşitli tavsiyelerde bulunuluyor: “Ey iman edenler! Allah’a ve âhiret gününe inanmadığı halde malını insanlara gösteriş yapmak için harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve incitmek suretiyle boşa çıkarmayın. O kimsenin misali, üzerinde toprak bulunan düzgün ve yalçın bir kayadır; kayanın üzerine şiddetli bir yağmur yağmış, onu çıplak halde bırakmıştır. Bu gibilerin kazandıkları hiçbir şeyden istifadeleri olmaz ve Allah, inkârcı topluluğa hidayet vermez.”
Numune Tefsiri, bu ayette, Kur’an-ı Kerim’in yanlış davranışların infak ve sadaka vermeyi nasıl değersiz ve geçersiz kıldığını göstermek için iki örnek verdiğini vurgular.
İlk örnek: “Malını insanlara gösteriş yapmak için infak eden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan kimse gibidir.”
İkinci örnek: Onun işi, sanki bir kayanın üzerinde toprak toplanmış (ve üzerine tohumlar serpilmiş) şiddetli bir yağmur yağdıktan sonra üstünü silip süpürmüş gibidir. Böyle kimseler yaptıkları amellerden hiçbir fayda sağlamazlar.
Bu tür riya, sitem ve eziyetle karışık ikiyüzlü ameller ve davranışlar taş kalplerden kaynaklanır ve bu tür kimseler bunlardan fayda görmezler.
Nur tefsirinde ayetin mesajları şöyledir:
1-Minnet koymak ve fakiri incitmek sadaka ve onun sevabını değersizleştirir.
2- Riya Allah’a ve kıyamet gününe gerçek bir inanç eksikliğinin bir işaretidir.
3- Önemli olan sadaka vermek değil, sadaka verenin niyetidir
4- Minnet koyanların, incitenlerin ve kâfir olanların amelleri boşa çıkar.
5- Riyakârın niyeti eninde sonunda ortaya çıkacaktır.
6- Riyakâr hem ahiret sevabından mahrum kalır, hem de manen gelişmez.
7- Minnet koyanlar ve riyakârlar, küfür çemberindedirler ve hidayete eremezler.
En çok konuşulan başlıklar 